Ziyarette konuşan Eğitim-Sen Şube Başkanı Sinan Muşlu, “Barışı, özgürlüğü, kardeşlik ve eşitliği savunduğumuz için hedef haline geldik. Yaşananlar gösteriyorki; anayasada yazan hukuk devleti ibaresi işlemiyor"
dedi
Haber Merkezi
Mersin'de, OHAL kapsamında hükümetin çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) sonucu Eğitim-Sen üyesi binlerce öğretmenin açığa alınmasına tepkiler sürüyor. Öte yandan sendikaya ve eğitimcilere destek ziyaretleri de devam ediyor. Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDK yürütme kurulu üyeleri Perihan Koca, Tarık Oruç ve Hebun Sürmeli, HDK Mersin İl Sözcüsü Hasan Cide, Eş Başkan Yardımcıları Hâkim Baykara ile Meclis üyeleri Canan Yüce, Ayşe Aydoğan, Mehmet Şevluğ ile Hidayet Aksu'nun da aralarında bulunduğu bir heyet, Eğitim-Sen Mersin Şubesi'ne destek ve dayanışma ziyaretinde bulundu.
“BARIŞI, ÖZGÜRLÜĞÜ, KARDEŞLİK VE EŞİTLİĞİ SAVUNDUĞUMUZ İÇİN HEDEF HALİNE GELDIK"
Heyeti kapıda karşılayan Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, desteklerinden ötürü teşekkür etti, birlik ve dayanışmanın önemine dikkat çekti. Muşlu, darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz'dan bu yana başlayan OHAL sürecinin, darbe girişimi ile mücadele noktasını aşan ve tek parti diktatörlüğünü inşa etmeye doğru giden bir sürece dönüştüğünü ifade ederek; "Hükümet, OHAL sürecinden de faydalanarak muhalif tüm kesimler, kanun hükmünde kararnameler ile tasfiye ediliyor, işlevsiz hale getiriliyor. Bu noktada da AKP iktidarının memnun olmadığı her kesim bundan etkileniyor. Bundan yerel yönetimler kayyumlar yoluyla etkilenirken, bizim gibi muhalif sendika ve konfederasyonlar görevden uzaklaştırma, ihraç etme ve iftira kampanyalarıyla üyelerinin istifa etmesini sağlayarak güçsüzleştirmeye dönük bir tasfiye politikası izleniyor" dedi. Muşlu, 8-9 Eylül tarihlerinde 11 bin 300 öğretmenin açığa alındığını, bunun 9 bin 800'ünün Eğitim-Sen üyesi olduğunu hatırlatarak, "Açığa alınma gerekçeleri de bizim meşru demokratik eylem ve etkinliklerimizdir, özellikle savaşa karşı barış politikamız, Türkiye'de barışı savunmamız, halkların eşitliğini, özgürlüğünü, kardeşliğini savunmamızdır. Bunu savunmakla kalmayıp, üretimden gelen gücümüzle de bu taleplerimizi somutlaştırmamız, iktidar tarafından ciddi tepki gördü ve hedef alındık. Açığa alınmalara karşı da her yerde eylem ve etkinliklerde olmaya devam edeceğiz. Demokratik güç birliği ve dayanışma ruhu, elbet bu baskı politikalarını geliştiren güçler karşısında daha güçlü çıkacaktır" diye konuştu.
“ANAYASADA YAZAN HUKUK DEVLETİ İBARESİ İŞLEMİYOR"
Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu da konuşmasında, 15 Temmuz Darbe girişimi bahane edilerek, sisteme muhalif tüm kesimlere yönelik baskıların arttığını, bunun da OHAL ve KHK'lar ile yapıldığını anlattı. Mutlu; "Anayasada yazan hukuk devleti ibaresi burada işlemiyor. Tüm kesimlere yönelik bir linç, imha ve operasyon yürütülüyor. Eğitim-Sen'e yönelik yapılan da budur. Eğitim-Sen, Türkiye'de çok dinamik, duruşuyla, mücadelesi ve üye sayısıyla kendisini ispatlamış bir sendika. Türkiye'nin demokrasisi için vazgeçilemez bir sendika Eğitim-Sen. Çok büyük mücadelelerden, ağır bedellerden bu noktaya geldi. Şimdi 15 Temmuz' u bahane ederek bu operasyon ve açığa almaları kabul etmek mümkün değil. Buna karşı hep birlikte mücadele vereceğiz. Aynı şeyleri yaşıyor, benzer şeyleri düşünüyoruz. Bizler de belediye olarak üzerimizdeki kayyum riski devam ediyor. DBP'nin 25 belediyesine kayyum atanmış durumda. Bu uygulamayı kabul etmediğimizi, etmeyeceğimizi ve buna karşı mücadelemizi birlikte, bulunduğumuz her alanda vermeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum. KHK'ların uygulandığı yerlerde, neredeyse traji-komik olaylarla karşılaşıyoruz. Bunun da demokrasi değil, faşizmin ta kendisi olduğunu, buna karşı da demokrasi güçlerinin, sivil toplumun, yerel yönetimlerin, demokrat kesimlerin, kadınların, çevre örgütlerinin, buna karşı ortak mücadele, bir demokrasi cephesi geliştirmesi gerekiyor. Bunun dinamiği ve zemini bu kentte var. Bizler de sizleri ziyaret edip bu dayanışma duygularımızı ifade etmek istedik" şeklinde konuştu.
“YÜRÜTÜLEN MÜCADELE, 'MAAŞ-MEMURLUK' MÜCADELESİ DEĞİLDİR"
Ziyarette son olarak HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit söz aldı. Hükümetin, 15 Temmuz'dan önceki politikalarının da bugünkünden çok farklı olmadığını ifade eden Koçyiğit, "Bu ülkeyi 2002 yılından beri baskı, sindirme ile yönetmeye çalışan bir iktidar aklıyla karşı karşıyayız. Bu iktidar, ne yazık ki doymak bilmeyen, hiçbir yetkide sınır tanımayan ve kendisini bir padişahlık, sultanlık ile de gelecekte devam ettirmek, rejim değişikliği yapmak isteyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Tabi Eğitim-Sen'in önemli bir rolü var. Demokrasi ve emek mücadelesinde Eğitim-Sen, tüm antidemokratik uygulamalara karşı her zaman tavrını ortaya koymuş, alanlarda mücadele etmiş, sözünü; emekçiden, yoksuldan, halktan, barıştan, çocuktan yana koymuş bir örgüttür" dedi.
Sözlerini, "Tabi bu örgütün hükümet tarafından hedef alınması bizi şaşırtmıyor" diyerek sürdüren HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Hükümet, biat ettiremediği, diz çöktüremediği tüm toplumsal kesimleri tasfiye etmeye dönük bir yaklaşım içindedir. Bugün Eğitim-Sen'in yürüttüğü mücadele, maaş-memurluk mücadelesi değil, halk adına, eğitim hakkı adına, bu ülkenin aydınlık gelecek yüzü için bir mücadeledir. Eğitim-Sen, inşa edilmeye çalışılan karanlık rejime karşı mücadele ediyor. Laik, bilimsel, anadilde eğitim hakkı için alanlarda, sokakta sözünü söylemiş bir örgüt. Buna karşı da bir savaş açıldığını görmemiz gerekiyor. Fakat Eğitim-Sen'in keskin geçmişine baksalardı, bunun o kadar da kolay olmayacağını anlamış olurlardı. Bugün yürütülen mücadele, aydınlık ile karanlığın mücadelesidir" şeklinde konuştu. Koçyiğit, son olarak demokratik kamuoyunu, halkı, öğrencileri ve velilerini de demokrasi, özgürlük ve emek mücadelesinde, öğretmenlerin etrafında kenetlenmeye davet etti.